20 Mart 2013 Çarşamba

Güvelerden nasıl kurtulunur

Güvelerden nasıl kurtulunur


Güvelerin dolaplarınızı istila etmelerini önlemek için, büyükçe bir portakal alın, üzerine kabuğu görünmeyecek kadar sık biçimde karanfil batırın. Bu karanfilli portakalı giyecek dolabınıza ya da sandığın bir köşesine koyun. Böylece güveleri giyecek dolaplarınızdan uzak tutmuş olursunuz.



Güvelerden nasıl kurtulunur

18 Mart 2013 Pazartesi

Mum Artıklarını Değerlendirelim

Evde kullandığınız çeşitli mumların artıklarını atmayıp biriktiriniz.


Sonra bunları eski bir madeni kap içinde ateşte eritiniz.


Eski bir bardağın içine fitil yerine geçecek kalınca bir sicim parçası sarkıttıktan sonra mum eriğini bu bardağa döküp donmasını bekleyin.


Böylece yeni bir mum elde etmiş olursunuz.



Mum Artıklarını Değerlendirelim

Fasulye Çorbası

Fasulye Çorbası

MALZEMELER

250 gr kuru fasulye

1 orta boy soğan

1 dis sarımsak

1 buke garni (maydanoz kökü, defne yaprağı, kekik sapı vb bağlı olarak)

4 sap kereviz

2 ince sap pırasa

2 tepeleme yemek kaşığı tereyağ

4 orta boy domates tuz


YAPILIŞ TARİFİ

1-Fasulyeleri ayıklayıp 4-5 saat soğuk suyla ıslatın. Suyunu sÜzÜp 2 ½ litre

sıcak suyla ateşe koyun. 1 adet soğan, sarımsak ve buke garniyi katın.

2-Kereviz ve pırasayı küçük parçalar halinde dograyip 1 kasik yağla kısık

ateŞ üzerinde pişmeye birakin. Domatesin kabuklarini ve cekirdeklerini

cikartip dogradiktan sonra karisima ekleyin.

3-Fasulye yumusayinca icinden sogan ve buke garniyi cikartip domatesli

karisima katin. Sonra da pure makinasindan gecirin, tekrar atese koyup

yeterince tuz katin. Servisten once yumurta sarisini 2-3 kasik corbayla

alistirarak sulandirin ve kalan 1 kasik yagla birlikte corbaya katin.

Yagda kizdirilmis ekmeklerle servis yapin.



Fasulye Çorbası

16 Mart 2013 Cumartesi

SKS Bilgi Yarışması Başvuruları Başlamıştır…

3. SKS Bilgi Yarışması Başvuruları Başlamıştır…


 


IV. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi kapsamında gerçekleştirilen ve bu yıl 3.’sü düzenlenen SKS Bilgi Yarışması başvuruları başlamıştır. Başvuru profilini Kamu/Üniversite ve Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Hemşire/Ebe olarak görev yapan sağlık çalışanlarımız oluşturmaktadır.


Başvuru için; 13 – 17 Mart 2013 tarihleri arasında www.esksakademi.saglik.gov.tr web adresindeki Başvuru sekmesinde yer alan Bilgi Yarışması linki tıklanmalı ve açılacak Form doğru ve eksiksiz olarak doldurulmalıdır.


Başvuru profili (Hemşire/Ebe) uygun olan tüm adaylar için sınav bilgileri hakkında bilahare duyuru yapılacaktır. Bilgi yarışması sınavı www.esksakademi.saglik.gov.trweb adresi üzerinden online olarak 10 Nisan 2013 tarihinde gerçekleştirilecektir.


İlgililere duyurulur.


Not: Sınav online olarak çoktan seçmeli sorular şeklinde yapılacak olup, sınav soruları “SKS Işığında Kalite 1.Cilt, 2.Cilt ve 3.Cilt” kitaplarından hazırlanacaktır. İlgili yayınlara www.kalite.saglik.gov.tr web adresinde bulunan YAYINLAR linkinden ulaşılabilmektedir.



SKS Bilgi Yarışması Başvuruları Başlamıştır…

Sebze Çorbası

Malzemeler


1 su bardağı bezelye

1 yemek kaşığı un

1.5 yemek kaşığı margarin

4 su bardağı et suyu

Dereotu

Tuz karabiber kırmızıbiber



Yemeğin Tarifi

Bir yemek kaşığı bezelyeyi ayırarak gerisini haşlayın. Haşlanmış bezelyeleri süzgeçten geçirin. Unu yağda kavurun. Biraz su ilave ederek karıştırın.

Süzdüğünüz bezelyeyi ilave ederek karıştırın. Et suyunu ekleyerek kaynatın. lnce ince kıyılmış dereotunu üzerine serpin. Dilerseniz kızdırılmış kırmızıbiber de dökebilirsiniz. Kızarmış ekmekle servis yapın.





Sebze Çorbası

Kafkas Çorbası

Malzemeler:


1 adet havuç

2 dal pırasa

1 adet küçük boy kereviz

1 adet kuru soğan

4 yaprak beyaz lahana

2 su bardağı su ya da et suyu

1 su bardağı süt

2 tatlı kaşığı tereyağı veya zeytinyağ


Terbiyesi:

2 adet yumurtanın sarısı

1 çay kaşığı tuz, karabiber


Yapılışı:


Pırasa, lahana, havuç, ve kerevizi ayıklayıp, yıkayın.

İnce ince doğrayarak bir kenara alın.

Çorba tenceresine küp küp doğranmış kuru soğan ile tereyağını(veya zeytinyağ) koyun ve karıştırarak soğanı pembeleştirin.

Üzerine ayıkladığınız sebzeleri ekleyin.

Birkaç sefer karıştırarak hafifçe kavurun

6 su bardağı su ya da et suyunu koyup, tekrar karıştırın.

15 dakika kadar pişirip tuzunu, karabiberini ekleyin.

Sebzeler pişince bir kasede yumurta sarılarıyla sütü iyice çırpın;’’bu çorbamızın terbiyesi olacak’’.

Çorba suyundan da katarak bu karışımı ılıtın.

Sürekli karıştırarak çorbaya katın.

Bir taşım daha kaynatıp, ocaktan alın.

Afiyet şeker olsun…



Kafkas Çorbası

15 Mart 2013 Cuma

Domates çorbası yapılışı

 


Malzemeler:


2 yemek kaşığı sıvıyağ


2 yemek kaşığı un


1 yemek kaşığı salça


5 adet rendelenmiş domates


5 su bardağı su


2 yemek kaşığı süt


tuz



Hazırlanması:


2 yemek kaşığı sıvıyağ ile 2 yemek kaşığı unu biraz kavurun.


1 yemek kaşığı salça ile 5 adet rendelenmiş domates ekleyin. Topaklanırsa bu aşamada el blendırı ile karıştırın.


Daha sonra 5 su bardağı su ekleyin.Koyulaşana kadar karıştırarak pişirin.


Servis yaparken tencereye sütü ve tuzu ilave edin.


İsteğe göre üzerine kaşar rendesi serpin.


 



Domates çorbası yapılışı

13 Mart 2013 Çarşamba

Arabaşı Çorbası yapılışı

Malzemeler.

* 6 su bardağı su

* 1 su bardağı un,Tuz

Çorba için:


* l küçük tavuk (veya iki tavuğun göğüs eti)

* I çorba kaşığı Sana

* 12 kaşık kırmızı biber (arzuya göre acılı olabilir)

* 12 kaşık salça

* 6 su bardağı su

* 1 çorba kaşığı un

*1 limon


Yapılışı:

ARABASI ÇORBASI


ARABASI ÇORBASI

Hamurun Yapılışı:

1. 3 su bardağı suyu,tuz ilave ederek,kaynatın.

2. Kalan su ile unu bulamaç haline getirin; tel süzgeçten geçirin.Kaynayan suya hızlı hızlı karıştırak ilave edin.

3. Sürekli karıştırarak,muhallebi kıvamında pişirin.

4. Yaklaşık iki parmak kalınlığında bir tepsiye boşaltıp soğutun; soğuyunca buzdolabına kaldırın.tepsiyi ilk önce biraz ıslatın

5. Çorbanın yanında servis yapmak için, baklava şeklinde kesin.

Çorbanın Yapılısı:


1. Bir tencereye su koyarak,tavuk,l kaşık salça ve kırmızı biberi katıp kaynatın.

2. Etleri yumuşayınca, parmak büyüklüğünde parçalar halinde didikleyın.

3. Ayrı bir tencerede.Sana ile unu karıştırarak rengi fazla değişmeden kavurun.Bu meyanenin içine salçanın ve kırmızı biberin geri kalanını ekleyip 3-4 dakika karıştırın.

4. Bu karışımı,sıcak tavuk suyuna karıştırarak ilave edin.

5. Didilmiş tavuk etlerini ekleyin, kaynatın.

6. Yanında hamuru ve bol limon ile servis yapın.



Arabaşı Çorbası yapılışı

Kabak Çorbası

Kabak Çorbası


Malzemeler:


3 adet ortaboy kabak

1 adet ortaboy patates

1 adet ortaboy soğan

1 adet ortaboy havuç

1 litre sıcak su (et suyuda kullanılabilir)

Zeytinyağı

Tuz, istenilen baharatlar

İsteğe göre et bulyon


Yapılışı:


Tüm sebzelerin kabuklarını soyun ve küp küp doğrayın.Zeytinyağını tencereye alın,sebzeleri ekleyerek 4-5 dakika orta ateşte kavurun.. Üzerine suyu ekleyerek sebzeler tamamen yumuşayana kadar orta ateşte pişirmeye devam edin. (Eksilirse üzerine su ekleyebilirsiniz.)


Yumuşayan sebzeleri tenceredeyken pürüssüz bir kıvam yakalayıncaya kadar blendırdan geçirin. Tuz ve baharatlarla tatlandırarak sıcak servis yapın.



Kabak Çorbası

Psikolojik Testler Hakkında Genel Bilgi

Psikolojik Testler Hakkında Genel Bilgi 



Genel olarak bir psikolojik test , standart koşullarda yapılan gözlem yada görüşme anlamını taşır.Psikolojik test bireylerin yeteneklerini , becerileri, performansları, güdüleri,tutumları, savunmaları vb hakkında bilgi verbilecek soruların sorulmasına olanak sağlayan sistemli bir yaklaşımdır.Test maddesi olarak isimlendirilen test sorularının içeriği, şekli ,dizilişi ve sunuluşu standart hale getirilmiş olduğundan, uygulama koşulları bireyden bireyeveya zaman aralıkları içerisinde değişmez.Böylelikle yanıt farklarının ( puanların),ölçme koşullarından değil, ölçülen davranışdaki / nitelikteki bireysel farklılıklardan geldiğini söyleme olanağı elde edilebilir.Testlerin teknik tanımlarına bir örnek olarak şu tanım gösterilebilir: psikolojik test kişinin davranışını standart koşullar altında gözlemek ve tanımlamak için kullanılan sistematik bir yöntemdir.


Kuramsal açıdan kişil farklarının saptanması psikolojinin önemli bir işlevini oluşturur.Bireyler arası farklılıklar, kişiye has niteliklerdir.Bu nitelikler, bireylerin davranışlarını belirlemede ve yordamada önemlidir.Gözlenen davranış farklılıklarına olan kişilik katkısını anlayabilmek için ölçme ve değerlendirmeden yararlanılır.Testlerden elde edilen puanlar kullanılarak zeka, kavrama yeteneği, kaygı, saldırganlık vb. pek çok psikolojik boyutta bireyler bir dağılım çizelgesi üzerinde birbirleri ile karşılaştırılarak farklılık saptanır.Birey için en uygun olan bir okulun, uzmanlaşma dalının, mesleğin, işin yada tedavinin saptanabilmesi, o birey hakkında güvenilir ve geçerli bilgileri üretmekle olanaklıdır.Bireyin psikososyal güçlerini yada yetersizliklerini saptamak, yaşamlarını etkin bir biçimde planlamada yardımcı olmak açısından psikolojik testler önemlidir. Psikolojik testleri sınıflandırmak istersek şu ölçütlerden yararlanabiliriz:


1- Testin (ölçmenin) temel felsefesi

2- Ölçülen davranışın niteliği

3- Testin içeriği

4- Sorulara verilen yanıt türü

5- Testin uygulama şekli

6- Veri toplama tekniği


Psikolojik testleri aşağıdaki gibi guruplayabiliriz:


1- Genek zeka testleri

a) Bireysel zeka testleri

b) Grup zeka testleri

c) Gelişim ölçekleri


2- Özel yetenek ve beceri testleri

a) Özel yetenek testleri

b) Eğitim testleri

c) Mesleki testler

d) Psikomotor ve klinik testler


3- Kişilik testleri

a) Kişilik test ve envalterleri

b) Projektif testler

c) İlgi ve tutum envalterleri



Psikolojik Testler Hakkında Genel Bilgi

Psikoloji Nedir?


Psikoloji Nedir?
İnsan ve hayvan davranışlarıyla ve bilişsel süreçleriyle ilgilenen psikoloji biliminin 125 yıllık bir tarihi vardır. Bu genç yaşına rağmen psikoloji, biyolojiden sosyolojiye kadar uzanan oldukça geniş kapsamlı bir alandır. Psikoloji insan ve hayvan davranışlarını ve bu davranışlarla ilintili psikolojik, sosyal ve biyolojik süreçleri inceleyen bir alandır. Bir meslek olarak ise psikoloji, psikoloji bilgilerinin insan sorunlarını çözmek için kullanılmasıdır. Bu bilginin kullanılması psikolojinin alt alanlarına göre değişmekle birlikte dili iyi kullanma, araştırma, istatistiksel analiz ve empati gibi bazı özel beceri ve yetenekleri gerektirir. 


Psikologlar iki önemli ilişki üzerinde çalışırlar: ilki, beyin ve davranış, ikincisi ise çevre ve davranış ilişkisidir. Psikologlar hem araştırmacı olarak gözlem, deney ve analiz gibi bilimsel yöntemleri izlemek hem de bilimsel bulguları uygulamak için yaratıcı olmak durumundadırlar. Psikologlar araştırma yaparak geliştirdikleri kuramları sınarlar ve araştırmalar sonucu ortaya çıkan yeni bilgileri uygulama alanında çalışanların kullanımına sunarlar. Ayrıca, bireylerin ve toplumların değişen gereksinimlerini karşılamak amacıyla yeni yaklaşımlar geliştirirler.


Psikoloji oldukça geniş bir alandır. Psikologlar temel ve uygulamalı alanlarda araştırma yaparlar, toplumdaki örgütlere ve diğer kurumlara danışmanlık hizmeti verirler, bireylere tanı koyar ve tedavi ederler, lise ve üniversitelerde psikoloji öğretirler, çeşitli testler kullanarak zekayı ve kişiliği ölçerler, davranışları ve bilişsel işlevleri değerlendirip gerekli durumlarda yardımcı olurlar. Bireylerin hem birbirleri ile hem de makineler ile nasıl ilişki içine girdiklerini araştırıp, bu ilişkileri iyileştirmeye çalışırlar.


Psikologlar bazı işlerde bağımsız olarak çalışırken diğerlerinde doktor, hukukçu, okul personeli, bilgisayar uzmanı, mühendis, yasa koyucu, polis, asker ve yöneticiler ile takım halinde çalışarak toplumun her alanına katkıda bulunurlar. Bu yüzden psikologları, laboratuvarlarda, hastanelerde, adliyede, okullarda, üniversitelerde halk sağlığı merkezlerinde, kitle iletişiminde, hapishanelerde ve pek çok başka işyerinde görebilirsiniz. Örneğin stresi yenip performansı artırmaya yönelik programlarda yönetici veya sporcularla birlikte çalışırlar. Adli kararlar için hukukçulara gerekli bilgi ve önerileri sağlarlar. Okul reformunda eğitimcilerle, psikiyatri kliniklerinde psikiyatrist ve sosyal çalışmacılarla, pediatri, onkoloji ve nöroloji gibi kliniklerde de uzman doktorlarla birlikte çalışırlar. Uçak kazası ya da bombalama gibi bir felaketin hemen ardından ortaya çıkan şok sürecinde kaza kurbanlarına yardımcı olurlar. Hukuk ve halk sağlığı alanlarında çalışanlarla birlikte takım halinde çalışarak bu tür olayların nedenlerini analiz ederler ve tekrarlanmasını önlemek için yollar bulmaya çalışırlar.


Psikolojide çalışma alanlarının hem sayısı hem de etkinliği gün geçtikçe artmaktadır. ABD’de yapılan bir öngörüye göre psikoloji, 2005 yılına kadar en hızlı gelişen üçüncü alan olacak ve bir kaç 10 yıl içinde de bu gelişme sürecektir. Toplumdaki sorunların çoğunluğunun insan davranışıyla ilişkili olduğu düşünülürse psikolojinin çok fazla sayıda çalışma alanı olduğunu görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Örneğin uyuşturucu kullanımı, kişisel ilişkilerdeki güçlükler, sokakta ve evde şiddet, kendi sağlığımıza ve çevremize zarar veren davranışlarımız gibi bireysel ve toplumsal sorunlar, psikologların ilgilendikleri sorunlar arasındadır. Psikologlar, bilimsel yöntemle bilgi toplama, bilgiyi analiz etme, önleme ve müdahale stratejileri geliştirme gibi yollarla sorunların çözümüne katkıda bulunurlar. Örneğin, psikologlar, yaşlıların sayısının hızla arttığı dünyamızda evleri ve işyerlerini bu grup için daha uygun hale getirmek üzere araştırma ve uygulama yapmaktadırlar. 
Elektronik alanında yaşanan devrim, kullanıcı dostu teknoloji ve eğitim gerektirmekte ve psikologlar bu konuda mühendislerle birlikte çalışmaktadırlar. Günümüzde sayıları gittikçe artan çalışan kadınlar işverenden aile gereksinimlerine uygun bir işyeri yapılanması talep etmekte ve psikologlar da gereksinim duyulan değişmeler konusunda işverenlere yardımcı olmaktadırlar. Büyük toplumsal değişimlerin yaşandığı ve farklı kültürleri içeren ülkelerde toplumsal değişimin birey üzerindeki etkilerini ve kültürel farklılıkları anlamada kullanılacak önemli bilgi ve becerileri ortaya koymaktadırlar. Bunların yanı sıra öğrenme ve bellek konularındaki araştırmalarda kaydedilen gelişmeler ile beden ve ruh sağlığının içiçeliği Psikoloji bilimini her zamankinden daha ilginç bir hale getirmektedir. Örneğin, hatırlamanın pasif bir süreç olmadığı, bireylerin belleklerindeki geçmiş bir olaya ait bölük-pörçük bilgileri, kendi yorumlarıyla birleştirip aktif olarak yeniden yapılandırdıkları dolayısıyla da tanık ifadelerine tam olarak güvenmenin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Beden ve ruh sağlığının içiçeliğine en iyi örnek ise, aşırı yarışmacı, sabırsız, telaşlı, aynı anda birden fazla işi yapmaya çalışan ve diğer insanlara karşı olumsuz inanç ve davranış içinde olan “A tipi” kişilik özelliğinin, ani kalp krizlerinin en önemli yordayıcısı olmasıdır.


Psikologların çoğu işlerini severler; çünkü, sağlık ocaklarında doktorlarla birlikte çalışmaktan bilgisayar kullanmaya kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde çalışıyor olmak heyecan vericidir. Bunun da ötesinde psikologlar kendilerini bireylerin günlük yaşamlarındaki iniş-çıkışlarla başedebilmelerine yardımcı olmaya adamışlardır.Psikolojiyi öğrenmek ve bilmek pek çok diğer meslek dalları için de önemli bir avantajdır. Örneğin, işverenlerin çoğu psikoloji derslerinin kazandırdığı bilgi toplama , analiz etme, yorumlama, istatistik ve deneysel desen kurma gibi becerilere ilgi duymaktadırlar.


Psikologların uzmanlaşabilecekleri alan sayısı oldukça fazladır ve bu nedenle kendilerini farklı etiketlerle tanımlarlar. Aşağıda size genel bir fikir verebilmek için bazı alanlar tanıtılmıştır. Psikoloji insan ve hayvan davranışını anlamamızı sağlayan hem bir araştırma, hem de insana ait sorunların çözüldüğü bir uygulama alanıdır. Aşağıda tanıtılan alt alanlarda psikologlar, araştırmacı, uygulamacı ya da her iki rolde birden çalışırlar. Psikolojinin en önemli özelliklerinden biri de bilimin uygulama ile birlikte yer alması ve ikisinin birlikte ilerlemesidir.



Psikoloji Nedir?

Sebze Çorbası

Sebze çorbası


Malzemeler


 


1 küçük boy havuç


1 küçük boy domates


1 küçük boy patates


1 küçük boy kabak


¼ arpacık soğanı


2 çorba kaşığı yağsız dana kıyması


1 çorba kaşığı sıvı yağ


Yapılışı


Bütün sebzeler  yıkanıp temizlendikten sonra küçük parçalar halinde doğranır veya rendelenir. Kıyma ve sıvı yağ da ilave edilerek 2 su bardağı su ilave edilerek haşlanır. Sebzelerin büyüklüğüne göre kullanılacak su miktarı değişebilir. Çorba pişirildikten sonra çocuğun ayına bağlı olarak tel süzgeçten geçirilebilir veya çatalla ezilerek yedirilir. Ayrıca kullanılacak sebzeler de mevsime göre değiştirilebilir. Genellikle tercih edilen bamya, taze fasulye veya pırasa gibi liften zengin sebzelerin kullanılmamasıdır. Barsak hareketlerini arttırarak dışkıyı yumuşatabilir.



Sebze Çorbası

12 Mart 2013 Salı

11. Hasta ve Çalışan Güvenliği Sempozyumu - 06 Nisan 2013 / Diyarbakır

11. Hasta ve Çalışan Güvenliği Sempozyumu – 06 Nisan 2013 / Diyarbakır


Sağlık hizmetlerinde vazgeçilmez bir öneme sahip olan hasta ve çalışan güvenliğinin ülkemiz sağlık gündeminde sürekliliğinin sağlanması ve sağlık çalışanlarında güvenlik kültürünün geliştirilmesi amacı ile gerçekleştirdiğimiz “Hasta ve Çalışan Güvenliği” sempozyumlarının 11.’sini Diyarbakır’da düzenliyoruz.


Sempozyum, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığının koordinasyonunda Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü, Diyarbakır Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği, Dicle Üniversitesi ve Halk Sağlığı Müdürlüğü işbirliği ile 06 Nisan 2013tarihinde gerçekleştirilecektir.

Diyarbakır ilindeki sağlık yöneticileri başta olmak üzere, tüm kalite yönetim direktörleri, bölüm kalite sorumluları ve sağlık çalışanları sempozyuma davetlidir. Katılım için aşağıda iletişim bilgileri yer alan Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü ile irtibata geçilmesi gerekmektedir.

Önemle duyurulur.


Sempozyum programı için tıklayınız.


Sempozyum Yeri:

Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi-Diyarbakır


İletişim:


İl Sağlık Müdürlüğü Kalite Koordinatörlüğü


Tel: 0 412 228 69 94/127



11. Hasta ve Çalışan Güvenliği Sempozyumu - 06 Nisan 2013 / Diyarbakır

Şehriye Çorbası yapılışı


Şehriye Çorbası yapılışı


Malzemeler:


2 yemek kaşığı margarin

yarım su bardağı şehriye (tel yada arpa şehriye olabilir)

1 yemek kaşığı salça

2 adet domates

1 su bardağı tavuk suyu

4 su bardağı kaynar su


Hazırlanışı 

Domatesleri rendeliyoruz (kabukları ayrılacaktır). Tencerede yağı eritip salçayı ve ardından rendelenmiş domatesleri ekliyoruz. Sonra suyu ve tavuk suyunu ilave ediyoruz. Su kaynadıktan sonra içerisine bir miktar tuz ve şehriyelerimizikatıyoruz.Şehriyelerimiz yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.  Afiyet olsun.


 




Şehriye Çorbası yapılışı

11 Mart 2013 Pazartesi

Balık Temizleme Yöntemleri

Balık Temizleme Yöntemleri


* Pulsuz ve küçük boydaki balıkları temizlerken bıçağa gerek yoktur.
* Balığı sol avucunuzun içine alıp, sağ elinizin işaret ve başparmağı ile balığın kafasını koparın ve sonra başparmağınızı karnına sokup yararak temizleyin. Ardından bol suyla iyice yıkamanız gerekir.
* Balıkları kılçıklı bırakabileceğiniz gibi, pişireceğiniz yemeğe veya kendi arzunuza göre fileto olarak da çıkarabilirsiniz. Bu işlem için karnını yardığınız parmağınızı hiç çıkarmadan kuyruğa kadar yürütmek ve sonra kılçığı ileri geri hafifçe oynatıp yumuşak hareketlerle yerinden çıkarmak yeterlidir.
* Bu balıklar küçük olduğu için filetoları genelde birbirinden ayırmaya gerek yoktur.
* Filetoları açık veya kapanmış olarak kullanabilirsiniz. Bunun istisnaları ile filetonun ne şekilde kullanılacağı genelde yemek tariflerinde belirtilir.
* Sardalya pullu balık olmakla birlikte yine aynı yöntemle ayıklanır. Ancak ayıklamadan önce parmaklarınızla pullarını kazıyabilirsiniz. Bu işlem için bıçak kullanmaya gerek yoktur, çünkü pullar iri ve yumuşak olduğu için parmak temasıyla yerinden ayrılır.



Balık Temizleme Yöntemleri

Yayla Çorbası Yapılışı

Yayla Çorbası


Malzemeler (6 kişilik )



  • çeyrek su bardağı pirinç

  • 5 -6 su bardağı su

  • 1 kase yoğurt

  • 1 adet yumurta sarısı

  • 2,5 yemek kaşığı un

  • sıvı yağ ve nane


Hazırlanışı


ilk olarak pirinçleri yıkayarak su içerisinde haşlamaya bırakalım.


- Büyük bir kasede yoğurt, un ve yumurta sarısını içerisine biraz su katarak çırpalım.


- Pirinçler haşlandıktan sonra haşlama suyundan 2,3 kepçe suyu yoğurt karışımına ilave edelim.


- Yavaş yavaş tencereye karışımı karıştırarak boşaltalım.


- Kaynadıktan sonra tuzunu atalım.


- En son üzerine nane yakarak gezdirelim.


- Afiyet olsun…



Yayla Çorbası Yapılışı

10 Mart 2013 Pazar

Dil Çorbası Yapılışı

Dil Çorbası


Malzemeler



  • 1 adet dana dili

  • 2 yemek kaşığı un

  • 1/2 limon suyu

  • Üzeri için : 1 yemek kaşığı tereyağı ve kırmızı toz biber

  • Sarmısak, sirke


Dil Çorbası nasıl yapılır?



  • Dili yıkayıp düdüklü tencereye koyun. Üzerini iki parmak geçecek kadar sıcak su ekleyip kaynamaya bırakın.

  • Kaynamaya başlayınca üzerine biriken kefi alıp atın.

  • Düdüklüyü kapatın. Düdüğünü indirdikten sonra 1 saat pişirin.

  •  Kapağını açtıktan sonra dili çıkarıp dilin üzerindeki beyaz tabakayı soyup atın.

  • Dili hafif ılıyınca küçük küçük doğrayın.

  • Suyunu süzüp tekrar tencereye alın. Etleri içine ekleyin.

  • Diğer tarafta unu, limon suyunu ve ve çok az suyu çırpıp çorbaya ekleyin. Tuzunu atın ve kaynayana kadar karıştırın.

  • Yerken içine sirke ve ezilmiş sarmısak katın. Üzerine kızarmış tereyağı ve biber gezdirin



Dil Çorbası Yapılışı

Düzenli Beslenmenin Önemi

Beslenme eksikliği ve beslenme düzensizliğine çocukluk ve ergenlik döneminde önlem alınmazsa beslenme ile ilgili sorunlar ilerleyen yaşlarda bir çok sağlık sorununun ve hastalığın oluşmasına neden olur. Sağlık, bireyin doğuştan edindiği kalıtsal özelliklerle; fiziki, biyolojik, sosyal çevre faktörleri arasında oluşan bileşkendir. Bu faktörlerden beslenme sağlık açısından çok önemli bir faktördür.


Beslenme düzeni çocukların büyüme ve gelişimini direkmen etkiler. Düzenli ve yeterli beslenmeyen çocukların gelişimi yavaşlar ve yaşıtlarına oranla geriler.Ergenlik dönemi geçtikten sonra, bu gerilemeler artık düzeltilemez. Bu sorunu yaşayan çocuklar, ilerleyen yıllarda kısa boylu, cılız,zayıf bünyeli yetişkinler olarak kalacaklardır.Yetersiz ve dengesiz beslenme çocuğun sadece bedensel gelişimini değil zihinsel gelişimininde geri kalmasınada sebep olur.


Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarda bu durum beyin hücrelerinin sayısını olumsuz etkiler. Beslenme bozuklukları bireylerde enfeksiyon hastalıklarının meydana gelmesine veya hastalıkların ağır seyretmesine en büyük nedendir. Birçok hastalık dengesiz beslenme sorunu olanlarda, beslenme sorunu olmayan bireylere oranla daha sık görülür.


Çocukluk döneminde aşırı beslenen veya aşırı enerji veren besinleri tüketen çocuklar ise şişmanlık sorunuyla karşılaşırlar.Çocukluk döneminde aşırı beslenme ve şişmanlık sorunuyla karşılaşan bireyler erişkin yaşa geldiklerinde tansiyon yüksekliği, kalp hastalıkları, şeker hastalığı gibi sorunlarla karşılaşırlar.


Görüldüğü gibi özellikle çoçukluk yıllarında beslenme çok önemlidir. Beslenme olması gerektiği şekilde düzenli ve dengeli tutulursa; yetersiz beslenmeden ve aşırı beslenmeden dolayı ortaya çıkan sorunlarla daha az karşılaşırız.


mutfaksaglik.com



Düzenli Beslenmenin Önemi

Ezo Gelin Çorbası

Malzemeler

 

♦ 1 Su bardağı kırmızı mercimek

♦ 1 Çorba kaşığı pirinç

♦ 2.5 Su bardağı et suyu

♦ 1 Adet soğan

♦ 2 Çorba kaşığı un

♦ 2 Çorba kaşığı margarin

♦ 2 Tatlı kaşığı nane

♦ 1 Tatlı kaşığı kekik

♦ Yarim çay kaşığı karabiber

♦ 1 Tatlı kaşığı kırmızı biber

♦ Yeterince su

 

Yapılışı

 


Kırmızı mercimekleri ve pirinci ayıklayıp, yıkayın. Et suyunu kaynatın. Mercimekleri, pirinci ve ayıklanmış bütün soğanı katıp, iyice yumuşayana dek pişirin. Dilerseniz blendırdan veya süzgeçten geçirin. Bu arada küçük bir tencerede yağı eritin. İçine unu ilave edin. Unun rengi değişene dek kavurun. İçine azar azar ılık su dökün. Krema kıvamına geldiğinde mercimeğin içine karıştırarak katın. Tuzunu ayarlayıp, bir tasım kaynatın. Başka bir tavada yağ eritin. İçine kırmızı biber, nane ve kekiği katıp, yağla birlikte kızdırın. Çorbanın üzerine gezdirerek döküp, servis yapın.


Ezo Gelin Çorbası

Kireç Lekeleri İçin Çözüm yolları

Kireç Lekesi


Eğer lavabonuzda çirkin kireç lekeleri oluşuyorsa, yarım Limonla hızlı şekilde ovmayı deneyin. Sonra su ile çalkalayın ve kuru bir bezle kurulayın. Su koyup kaynattığınız kapların iç kısımları zamanla kireçle kaplanır. Sivri uçlu bir bıçakla ne kadar kazırsanız kazıyın, bu kireç tabakasını tam olarak çıkartmanız mümkün değildir. En iyisi, bu kapların içine soyduğunuz patates kabuklarını koyup uzun süre kaynatmaktır. Zamanla içini kirecin kapladığı çaydanlığınızı, boşken kısık ateşin üzerine koyun. Çaydanlığı yakmamaya dikkat ederek, bir süre bu şekilde ısıtın. Göreceksiniz, kuruyan kireci kolayca çıkartabileceksiniz.



Kireç Lekeleri İçin Çözüm yolları

Kara Lahana Çorbası

Kara Lahana Çorbası


Malzemeler (6 Kişilik)


1 çay bardağı kuru fasulye

1 çay bardağı kırıklı mısır (korkota)

6 su bardağı su

1 soğan

2 çorba kaşığı tereyağı

1 çorba kaşığı salça (veya 2 domates)

8-10 yaprak karalahana

Karabiber,

kırmızıbiber

Tuz


Karalahana Çorbası tarifi


Fasulyeyi ve yarmayı yıkayıp bir gece önceden 3 su bardağı suyla ıslatın. Ertesi gün 3 su bardağı suyu da üzerine ekleyerek yumuşayıncaya kadar yaklaşık 45-50 dakika pişirin. Lahanayı yıkayın, kıyın. 5-6 dakika az suyla haşlayıp süzün.

Soğanı incecik kıyın, tereyağı ile beraber derin bir tencereye koyun. Kısık ateşte pembeleşinceye kadar kavurun. Salçayı (küp küp doğranmış domatesi) ve arzu ettiğiniz kadar tuzu ekleyin. Güzel kokusu gelene kadar kavurmaya devam edin. Fasulye ve yarmayı, pişirdiğiniz suyuyla beraber tencereye katın. Kırmız biber ve karabiber ilave edin. Orta hararetli ateşte kaynamaya bırakın. Lahanayı çorbaya ilave ederek kısık ateşte 15-20 dakika daha pişirin. Sıcak servis yapın.



Kara Lahana Çorbası

Düzenli Beslenmenin Önemi

Beslenme eksikliği ve beslenme düzensizliğine çocukluk ve ergenlik döneminde önlem alınmazsa beslenme ile ilgili sorunlar ilerleyen yaşlarda bir çok sağlık sorununun ve hastalığın oluşmasına neden olur. Sağlık, bireyin doğuştan edindiği kalıtsal özelliklerle; fiziki, biyolojik, sosyal çevre faktörleri arasında oluşan bileşkendir. Bu faktörlerden beslenme sağlık açısından çok önemli bir faktördür.


Beslenme düzeni çocukların büyüme ve gelişimini direkmen etkiler. Düzenli ve yeterli beslenmeyen çocukların gelişimi yavaşlar ve yaşıtlarına oranla geriler.Ergenlik dönemi geçtikten sonra, bu gerilemeler artık düzeltilemez. Bu sorunu yaşayan çocuklar, ilerleyen yıllarda kısa boylu, cılız,zayıf bünyeli yetişkinler olarak kalacaklardır.Yetersiz ve dengesiz beslenme çocuğun sadece bedensel gelişimini değil zihinsel gelişimininde geri kalmasınada sebep olur.


Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarda bu durum beyin hücrelerinin sayısını olumsuz etkiler. Beslenme bozuklukları bireylerde enfeksiyon hastalıklarının meydana gelmesine veya hastalıkların ağır seyretmesine en büyük nedendir. Birçok hastalık dengesiz beslenme sorunu olanlarda, beslenme sorunu olmayan bireylere oranla daha sık görülür.


Çocukluk döneminde aşırı beslenen veya aşırı enerji veren besinleri tüketen çocuklar ise şişmanlık sorunuyla karşılaşırlar.Çocukluk döneminde aşırı beslenme ve şişmanlık sorunuyla karşılaşan bireyler erişkin yaşa geldiklerinde tansiyon yüksekliği, kalp hastalıkları, şeker hastalığı gibi sorunlarla karşılaşırlar.


Görüldüğü gibi özellikle çoçukluk yıllarında beslenme çok önemlidir. Beslenme olması gerektiği şekilde düzenli ve dengeli tutulursa; yetersiz beslenmeden ve aşırı beslenmeden dolayı ortaya çıkan sorunlarla daha az karşılaşırız.


mutfaksaglik.com



Düzenli Beslenmenin Önemi

9 Mart 2013 Cumartesi

Ağız kokusuna son verebilirsiniz?

Ağız kokusu; yaşamı iğrençleştiren, kendine güven duygusunu bitiren, suskunluğa yiten ve çeşitli psikolojik sorunlar yaratan bir rahatsızlıktır. Evlilik de dahil olmak üzere; bütün insan ilişkilerini tehlikeye düşürebilecek olan  çeşitli sebeplerden kaynaklanıyor olabilir. Bu yazımızda aşız kokusu ve nedenlerine deyiniyoruz…


atolojik ağız kokusu: Gerçek halitosis diye adlandırılabilir. Patolojik durumlar arasında ağız mukozası iltihabı, bademcik iltihabı, diş çürüğü, diş eti iltihabı, ülserleşmiş tümörler gibi ağız hastalıkları, yemek borusu ya da mide ile ilgili rahatsızlıklar, bazı akciğer hastalıkları, şeker hastalığı ve karaciğer yetmezliği gibi metabolizma hastalıkları yer alır. Böyle bir rahatsızlığı olan hastalar diş hekimine ağız kokusundan rahatsız oldukları için başvurmazlar ki genelde farkında bile değildirler. Bu durumun bir şekilde üstesinden gelmişler ve ya kabullenmişlerdir.

Patolojik ağız kokusu kendi arasında 3’e ayrılır.

a- Hasta kendisi ağzının koktuğunun farkına varır ve kokuyu kabullenir. Fakat Halitosisten farklı bir şikayetle doktora başvurur. Bu tip Hastaların %24.1’i diş hekimine müracaat eder ve tedavi olurlar.

b- Kokuyu hastanın kendisi değil yakınları tespit eder. Bu tip hastaların %50’si diş hekimine gider.

c- Ağız kokusu, hastanın kendisinin ve ya yakınlarının tespiti değil şüphesidir. Bu tip kokularda hastada aralıklı yakınmalar olur ve büyük bir kısmı diş hekimine gider.

Fizyolojik ağız kokusu: Her sağlıklı bireyde sabah uykudan uyandığında sindirim kanalında biriken gaz veya dil sırında üreyen bakteriler yüzünden ağız kokusu görülebilir. Sürekli olmamak şartıyla çinko içeren ağız gargaraları yapmak, sakız çiğnemek ve dilin yüzeyini fırçalamak kokuya çözüm olabilir. Beslenme sonrasında nefeste görülen kokuda fizyolojik ağız kokusudur.

Psikosomatik ağız kokusu: Bu tip hastalar kokudan şikayet etmelerine rağmen aslında gerçek bir halitosis (ağız kokusu) yoktur. Böyle hastaları patolojik halitosisten ayırmak güçtür. Diş hekimi ve psikiatr iş birliğiyle tedavi edilmeleri gerekir. Bu tip hastaların bir kısmında koku değil koku korkusu (Halitofobi) vardır. Bunlar genellikle narin, duygulu, disiplinli ve içe dönük kişilik taşırlar.

Ağız Kokusunun Sebepleri:

Özellikle sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda,

Böbrek yetmezliği (balık kokusu gibidir),

Şeker hastalığı (aseton kokusu gibidir),

Metabolizma bozuklukları (teşhisi zor olabilir, zaman zaman ortaya çıkan kötü bir balık kokusu),

Karaciğer yetmezliği,

Açlık, diyet, ağız kuruması, oruçlu olmak (Sıvı gıda eksikliklerinde vücuttaki yağ ve protein çözünmeye başlar, bu metabolizmanın yan ürünleri bize ağız kokusu olarak geri döner.)

Ağız Kokusunu engellemek ve ya aza indirmek için kendinizce bazı önlemler alabilirsiniz. Öncelikle dişlerinizi ve dişetlerinizi koruyun, ağızda var olan protez ve köprüleri kontrol ettirin, diş ipini hayatınıza sokun, sakız çiğneyin. İçeceklerinizde ve uygun yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır, daha fazla su için, asla burnunuz tıkalı uyumayın, bu durum ağzı ve boğazı kurutacağından, bakterilerin üremesi için ideal bir ortam meydana getirir. Azalan tükürük salgısı duruma eşlik edince ağız kokusu kaçınılmaz olur. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız, lokmaları iyi çiğneyin, sigaradan uzak durun.



Ağız kokusuna son verebilirsiniz?

Ekmek Saklama yöntemleri

Ekmek Saklama Yöntemleri

• Birkaç gün içinde tüketilecek ekmeğin buzdolabında saklanması ekmeğin küflenmesini önler. Ekmek dondurucuda

çok daha uzun süre saklanabilir. Dondurucudan çıkarıldıktan sonra çözünen ekmekler, dondurulmadan saklanan

ekmeklere göre daha yumuşak ve tüketilebilir özelliktedir. Ekmek buzdolabında veya dondurucuda kilitli

buzdolabı poşetlerinde saklanmalıdır.

• Gün içerisinde tüketilecek olan ekmek, taze ve yumuşak kalabilmesi için, kapaklı bir ekmek kutusunda, gıda

dolabında poşet içinde, serin, karanlık ve kuru bir ortamda saklanmalıdır.

• Ekmek sıcak iken poşete konulduğunda nemlenir. Bu da ekmeğin küflenmesine neden olur. Bu yüzden sıcak

ekmek soğutulduktan sonra fazla kurumadan poşete konularak saklanmalıdır.

• Sıcak havalarda ekmeğin küflenmesini önlemek için buzdolabında saklanması tercih edilebilir. Fakat kullanmadan

bir saat kadar önce ekmek, buzdolabından çıkarılarak oda koşullarına getirilmeli ve az da olsa yumuşaması

sağlanmalıdır.

• Ambalajlı ekmeklerden birkaç dilim alındıktan sonra kalan dilimlerin ambalajı tekrar kapatılarak saklanmasına

dikkat edilmelidir.

• Gereğinden fazla satın alınan ekmekler bayatlamamaları için tercihen alındığı gün dondurucuya konulmalıdır.

• Donmuş ekmekler lezzet kaybına uğramaması için 3 ay içinde tüketilmelidir.


• Ekmeğin muhafaza edildiği kutunun veya gıda dolabının düzenli olarak temizlenmesi gerekmektedir.

• Çeşitli nedenlerle ekmeğin içerdiği suyun buharlaşarak saklandığı poşet içerisinde birikmesi küflenmeyi

hızlandırabilir. Bu durumda ekmeğin saklandığı poşet değiştirilmeli ya da ekmek temiz bir kâğıt havluya

sarılarak saklanmalıdır




Ekmek Saklama yöntemleri

8 Mart 2013 Cuma

Diyet listesi 3 haftada 5 Kg

Dr. Murat Topoğlu’nun 3 haftada 5 Kg. incelten diyeti


Pazartesi

Sabah : 1 dilim ekmek, bir parça yarım yağlı peynir çay, kahve, ada çayı,

ıhlamur yoğurt (şekersiz)

Öğle : Bir kase salata; yanında yoğurt limon az tuz sirke nar ekşisi

Akşam : Bir tabak ıspanak yanında yoğurt


Salı

Sabah : Bir armut 10 adet light bisküvi

Öğle : Bir kase cacık (az tuzlu yağsız)

Akşam : 5 adet ekmeksiz hazırlanmış köfte


Çarşamba

Sabah : Bir adet greyfurt

Öğle : 100 gr haşlama veya fırında tavuk

Akşam : Bir tabak fırında mantar


Perşembe

Sabah : Bir dilim kepek ekmeği 3-4 siyah veya yeşil zeytin

Öğle : Bir tabak mevsim salatası

Akşam : Bir tabak yağsız menemen


Cuma

Sabah : 10 adet light çubuk kraker, Bir meyve suyu (sıkma)

Öğle : Bir tabak sebze musakka (tatlı kaşığı zeytinyağlı)

Akşam : 1 porsiyon bonfile ızgara


Cumartesi

Sabah : Peynirli sandviç

Öğle : 1 simit yanında çay (şekersiz)

Akşam : 1 porsiyon bonfile tavuk


Pazar

Sabah : 2 adet meyve

Öğle : Salata ve süzme yoğurt 1 kase

Akşam : 2 adet tavuk but veya 2 adet kanat yağda kızartılmayacak


Bu diyet sırasında haftada 3 kez yürüyüş veya egzersiz yapılmalı. Günde 2-3

litre(10-15 bardak) su mutlak içilmelidir. Diyete bu şekilde 3 hafta devam

edilmelidir




Diyet listesi 3 haftada 5 Kg

Pratik Bilgiler Doğalgaz Cihazları Hakkında Güvenlik Önlemleri

Doğalgaz Cihazlarıyla İlgili Güvenlik Önerileri

Cihazlarınızın verimli ve güvenilir çalışmasını istiyorsanız imalatçının kullanma klavuzuna ve talimatlarına uyunuz. Düzgün monte edilmemiş veya bakımı iyi yapılmamış cihazlar zehirli bir gaz olan karbonmonoksit üretirler. Doğalgaz cihazlarında karbonmonoksit gazına sebep olan durumların bazıları şunlardır:




  • Cihazın yakıcı bölümlerinde özel sargının iyi yapılmamış olması veya toz olması.

  • Bacaların tıkanması.

  • Temiz hava girişinin engellenmesi.

  • Karbonmonoksit her ne kadar renksiz, tatsız kokusuz olsa da karbonmonoksiti solumak, bulantıya, baygınlığa, soğuk algınlığına ve benzer semptomlara neden olur. Aşırı oranda karbonmonoksite maruz kalmak ölüme neden olur. Eğer doğalgaz cihazınızın iyi çalışmadığından şüpheleniyorsanız yetkili servis elemanları tarafından bakımını yaptırınız.

  • Pişirme ocakları ve bacalı doğalgaz cihazları 12 m3 den daha küçük hacimlere yerleştirilemezler. Bu tip cihazların bulundukları mahalden en az 100 cm2 net geçişli atmosfere açılan havalandırma menfezleri bulunmalıdır. Bu menfezler sürekli açık kalmalıdır. Menfezin cihaz karşısındaki duvar veya pencereden açılmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca konulacakları hacimlerin büyüklüğü ne olursa olsun bacalı cihazlar açık balkon, yatak odası, banyo, WC gibi yerlere konulmadığı gibi banyo, WC ve yatak odalarından duman boruları geçirilerek baca bağlantısı yapılamaz.

  • Bacalı cihazların bulunduğu bölümde iyi çekiş yapan bir baca bulunmalı ve cihaz mutlaka bu bacaya bağlanmalıdır. Atık gaz boruları kapı ve pencere gibi yapı elemanlarından en az 20 cm uzakta olacak şekilde yerleştirilmelidir. Gaz cihazlarının ısınan dış yüzeyleri ile kullanılan eşyalar arasındaki açıklık en az 50 cm olmalıdır. Denge bacalı ( hermetik ) gaz cihazlarının bacaları mutlaka atmosfere açık, hava sirkülasyonu olan yerlere bağlanmalıdır.

  • Bacalı cihazlar yanma için gerekli olan havayı bulundukları ortamdan almaktadırlar. Estetik kaygılar nedeniyle bu cihazların bir dolap içine alınmaları yanma için ihtiyaç duyacağı taze havayı engellemektedir ve yanma kalitesini düşürmektedir




Pratik Bilgiler Doğalgaz Cihazları Hakkında Güvenlik Önlemleri

Paça Çorbası

Paça Çorbası


Paça çorbası yapmak için koyun ya da keçi paçası fark etmez, her ikiside kullanılır. Paça çorbası terbiyeli veya sade olarak hazırlanır. Tarifim terbiyeli paça çorbası ile ilgilidir. Çorbanın hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken tek nokta, paçaları haşlarken soğan, sarımsak, limon ve defne yaprağı kullanmaktır. Bu malzemeler paçanın haşlama suyu içerisine katılırsa, paça kokusunun giderilmesini sağlar. Paçalar piştikten sonra bu malzemeler tencere içerisinden alınır ve atılır. Sultan terbiyeli paça çorbasını bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.


Malzemeler

6 adettemizlenmiş koyun paçası

1 adet soğan, çeyrek limon

2 diş sarımsak

1 kaşık un, bir kaşık tereyağ

1 yumurta sarısı

1 defne yaprağı

pul biber, tuz, su


Yapılışı

paçaları yıkayın ve süzün

soğan ve sarımsakları soyun, bütün bırakın

terbiyesinin hazırlanması

kase içine, yumurta sarısı ve bir kaşık unu koyun

bir fincan su ile çırpın.

tencereye paça, soğan, sarımsak, kabuğu ile limon, defne yaprağı

ve 8 bardak su, bir tatlı kaşığı tuz koyun karıştırın

ağır ateşte paçalar yumuşayıncaya kadar pişirin.

paçalar piştikten sonra, soğan, sarımsak, defne yaprağı, limon parçasını atın

terbiyeyi akıtarak paçaların üzerine ilave edin, karıştırın

tencereyi 5 dakika süre ile kaynatın ve ocaktan alın

bir kaşık tereyağ içinde pul biberi hafif kavurun ve çorba üzerinde gezdirin,

sarımsaklı sirke ile paça çorbanızı gönlünüzce servis edin.

Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.



Paça Çorbası

7 Mart 2013 Perşembe

Mercimek çorbası malzemeleri


2 su bardağı kırmızı mercimek

7 su bardağı su

2 adet soğan

1 çay bardağı sıvı yağ

1 yemek kaşığı salça

1 tablet tavuk suyu kalıbı

1 tatlı kaşığı kırmızı biber

1 yemek kaşığı kuru nane



İlk olarak soğanlarımızı ince ince doğrayıp yağda kavuruyoruz. Önceden yıkadığımız mercimeği, salçayı ve 1 tablet tavuk suyu kalıbını soğanların bulunduğu tencereye atıyoruz. Ardından kaynar su ilave ediyoruz. Bu şekilde yaklaşık 10 dakika kaynatıyoruz. 10 dakika sonra tenceredeki malzemeleri ince bir süzgeç yardımıyla süzüyoruz (bu işlem mercimeği daha küçük parçalara ayırmak için). Süzdükten sonra tekrar tenceremize alarak bir kere daha kaynatıyoruz. Son kaynama sırasında ağız tadımıza göre nane, tuz ve kırmızı biber ekliyoruz. çorba hazır. Afiyet olsun.



Tavuk Etinin faydaları

Tavuk eti faydaları


Sağlıklı bir vücut için sağlıklı bir beslenme şart. Bunun için ise yeterli oranda protein alımı gerekiyor. Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse, protein bakımından oldukça zengin olan tavuğun barındırdığı besin öğelerinden pişirilme tekniğine kadar çok önemli bilgiler verdi.


Çocuk Gelişiminde Protein Alımı Önemli


Tavuk, biyolojik değeri bakımından yumurta proteinlerinden sonra gelen en değerli et proteini özelliğine sahiptir. Proteinler, hücre ve dokuların oluşmasını, büyüme ve gelişmeyi sağlar. Vücut kaslarının ve organlarının gelişimini sağlar, vücut dokularının yenilenmesinde rol oynar, çocukların beyin gelişiminde çok önemli görevlerde yer alır. 100 gr tavuk etinde 20 – 25 gram protein bulunur. Ancak etler pahalı bir yiyecek olduğundan yoksul ailelerin yeteri kadar satın alması mümkün olmamaktadır.


Tavukta Kırmızı Ete Oranla Daha Fazla Protein Var


Ülkemizde en çok koyun, sığır, kümes hayvanları, deniz ürünleri ve av hayvanlarının etleri kullanılmaktadır. Kanatlı hayvan etleri sığır ve koyuna göre daha az yağ içerir. Doymuş yağ ve kolesterol içerikleri de daha düşüktür. Özellikle tavuk ve hindinin beyaz eti, en yağsız et olarak görülebilir. Genel olarak kümes hayvanlarının etleri, koyun ve sığır gibi büyükbaş hayvanlarının etlerinden daha fazla protein içerirler. Buna karşılık demir içeriği daha azdır. Ayrıca niasin, B2, B6 ve B12 vitaminleri bakımından da zengin besinler arasında sayılırlar.


Protein içeren besinlerin çoğu aynı zamanda yağ da içermektedir. Bu nedenle kırmızı et yerine, beyaz et tüketimine öncelik tanınması; kırmızı et seçiminde koyun ve kuzu eti yerine, az yağlı dana etinin tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır. Derilerinin yenilmemesi koşulu ile özellikle tavuk ve hindinin beyaz eti en yağsız et sınıfında yer aldıklarından çok daha sağlıklıdır.


Pişirirken Sıcaklığa Dikkat!


Etler hangi yöntemle pişirilirse pişirilsin hafif veya orta sıcaklıkta uzunca bir sürede pişirilmelidir. Aksi takdirde çok yüksek sıcaklık et proteinlerini katılaştırarak suyunun kaybına ve lezzetinin azalmasına neden olmaktadır. Bilhassa kuru sıcaklıkta pişirilen etlerde bu hususa dikkat edilmelidir.


Yüksek sıcaklık derecesinde pişen etlerin protein ve bazı vitamin değerlerinde bir miktar azalma olabilir. En çok zarar gören B1 vitaminidir. Izgara yapılan etlerde etten damlayan sularla B12 vitamini ve folat kayıpları da olur. Pişirme etin sindirimini kolaylaştırır, lezzetini artırır. Haşlama ve ızgara yapılarak pişirilen tavuk etinin sindirimi, yağda kızarmış haline nazaran daha kolaydır. Ayrıca yağda kızarmış veya ateşe çok yakın ızgara edilmiş tavuk etinde kanser yapıcı nitrozamin gibi zararlı kimyasallar oluşabilir. Bu nedenle yanmış, kararmış olan kısımlarının yenilmemesi gerekir.


Nasıl Saklanmalı?


Etin pişirme esnasında iç sıcaklığının 70◦C üstüne çıkması mikropların ölmesi bakımından gereklidir. Pişirilen etler özellikle de tavuk eti oda sıcaklığında yarım saatten fazla bekletilmemelidir. Ya hemen tüketilmeli ya da kalan kısmı buzdolabında saklanmalıdır. Çünkü tavuk eti ve et içeren yemekler dışarıdan karışacak mikropların üremesi için iyi bir ortamdır.


Genel anlamda protein değeri yüksek olan besinler bakterilerin üremesi için çok daha uygun yiyeceklerdir. O nedenle protein değeri yüksek olan tavuk etinin de besin zehirlenmesi açısından potansiyel riskli besinlerden biri olduğu unutulmamalı, 2 saatten fazla oda sıcaklığında bırakılmamalı, buzdolabında veya derin dondurucuda saklanmalıdır.


Tavuk Etinin Faydaları

Bol miktarda süt içip, yumurta ve tavuk eti yiyerek sağladığımız kaliteli ve dengeli beslenme, yeterli fizik güce ve sağlık şartlarına sahip olmamız ve beyin gücümüzü yüksek tutmamız bakımından hayati önem taşımaktadır.


Tabloda görüldüğü gibi en yüksek biyolojik değere sahip olan gıda yumurta olup, daha sonra süt ve tavuk eti gelmektedir.


Çeşitli gıda maddelerinde proteinin biyolojik değeri


Gıda Türü Proteinin biyolojik değeri


Yumurta

100


Süt

90


Tavuk eti

82


Balık

81


Sığır eti

79


Soya fasulyesi

78


Pirinç

68


Buğday

68



Tavuk Etinin faydaları

Diyet Listesi 1400 Kalori

Kalorilere göre diye listeleri


 


Günlük kalori: 1400 Kcal


Uzun sürede dengeli bir şekilde kilo verebileceğiniz bir diyet.


%53 Karbonhidrat, %17 Protein, %30 Yağ.


BU DİYETİN GÜNLÜK MENÜLERİ


1. GÜN


Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 2 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

Kuşluk : 4 adet diyet bisküvi

Öğle : 100 gr. kırmızı et (ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)

İkindi : 2 adet grissini, 1 porsiyon meyve

Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

Gece : 2 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt


2. GÜN


Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu kaşar peynir, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

Kuşluk : 2adet grissini

Öğle : 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)

İkindi : 2 adet grissini

Akşam : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

Gece : 3 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt


3. GÜN


Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

Kuşluk : 4 adet diyet bisküvi

Öğle : 100 gr. kırmızı et (ızgara veya haşlama), 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

İkindi : 2 adet grissini, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 6 yemek kaşığı makarna

Gece : 3 porsiyon meyve


4. GÜN


Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 2-3 adet zeytin, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

Kuşluk : 4 adet diyet bisküvi

Öğle : 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

İkindi : 1/2 adet simit, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

Gece : 3 porsiyon meyve


5. GÜN


Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

Kuşluk : 2 adet grissini, 1 su bardağı süt

Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

İkindi : 2 adet etimek, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

Akşam : 100 g balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 6 yemek kaşığı pirinç pilavı

Gece : 3 porsiyon meyve


6. GÜN


Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

İkindi : 1/2 adet simit, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

Akşam : 100 gr. tavuk(ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu ayran, 1 küçük boy haşlanmış patates, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

Gece : 3 porsiyon meyve


7. GÜN


Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, 2-3 adet zeytin, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

İkindi : 2 adet etimek, 1 adet karper peynir

Akşam : 100 g balık (ızgara veya buğulama), 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)

Gece : 3 porsiyon meyve



Diyet Listesi 1400 Kalori

Diş sağlığı ve bakımı


Dişlerimizin genel bakımı



İç bakımın en önemli özelliği doğru ve dengeli

beslenerek vücudumuza özellikle kemiklerimize ve bunun uzantısı olan dişlerimize

gereken kalsiyum.,fosfor A,C,D vitaminleri ve diğer vitamin ve mineraller vermek

ve vücudu noksan bırakmamaktır.

Dişlerin dış bakımı ise gıdalar ve bakım

yöntemi olarak iki kısımda incelenir.Rafine gıdalar(beyaz un,şeker)ve hayvani

gıdalar diş aralarına yapışarak çürümeye başlar ve birtakım mikroplar

üretirler.Zaman içinde bu mikroplar dişe sirayet ederek dişi çürütürler.


Diş bakımının genelde üç dış hedefi olmalıdır.Birincisi diş

aralarında(doğal gıda da alsak) ne kadar gıda artığı varsa (özellikle

yemeklerden sonra) bunlardan kurtulmaya çalışmak,diş etlerini

kuvvetlendirmek,parlak ve temiz bir görünüm kazandırmak.


Dişlerin dış

bakımı ise gıdalar ve bakım yöntemi olarak iki kısımda incelenir. Rafine gıdalar

(beyaz un, şeker)ve hayvani gıdalar diş aralarına yapışarak çürümeye başlar ve

birtakım mikroplar üretirler. Zaman içinde bu mikroplar dişe sirayet ederek dişi

çürütürler.

Diş bakımının genelde üç dış hedefi olmalıdır. Birincisi diş

aralarında (doğal gıda da alsak) ne kadar gıda artığı varsa (özellikle

yemeklerden sonra) bunlardan kurtulmaya çalışmak, diş etlerini

kuvvetlendirmek,parlak ve temiz bir görünüm kazandırmak.


Diş arasındaki

artıkların gitmesini sağlamak için her yemekten sonra sadece su ve fırça

ile(macunsuz) diş araları iyice temizlenene kadar fırçalanmalıdır.Bu fırçalama

bildiğimiz fırçalarla da yapılabilir ya da herhangi,bir dal parçasının ucunu

taşla döverek meydana gelen liflerden de olur(Eski Hintlilerin kullandığı ya da

İslamiyet’teki misvak gibi, hatta bunun daha sağlıklı olduğu da bilinir)

.


Diş araları iyice temizlendikten sonra fırça doğal tuza batırılarak diş

ve dişetlerinde gezdirilerek hem dişlerin parlaklığı hem de dişetlerinin

güçlenmesi sağlanır(Bir istatistiğe göre Türkiye’de 30-70 yaş grubunun %97′sinde

dişeti hastalığı vardır).


Özetle,en doğru ve pratik diş bakımı

:a)Dişlerin yemeklerden sonra sadece fırça ve su ile iyice

yıkanması,ardından.b)Fırça ve tuz ile dişetlerini ovmaktır.Bu yöntem ve

doğru(doğal) beslenme yöntemi ufak yaşta uygulanırsa ilerde hiçbir bozukluğa yol

açmaz,büyüklerde ise çürümeleri engeller(unutmamalı ki doğal besin ve bu tip

temizlik yöntemlerine sahip toplumlarda diş hastalığı diye bir şey yoktur,diş ve

dişeti hastalıkları medeni dediğimiz rafine gıda tüketen toplumların fertlerine

aittir).Bu konuda ek olarak birtakım bilgiler aşağıdadır:


a) Dişimizle

kesinlikle fındık gibi sert cisimler kırmamalı,aşırı soğuk ve aşırı sıcak

besinlerden kaçınmalıyız,


b) Meyve ve sebzeler(havuç,salatalık,ayva gibi

birtakım sert meyve ve sebzeler dişetlerindeki kan dolaşımını hızlandırır ve

masaj yapar)dişleri doğal olarak dışardan da besler,temiz tutar,diş taşları

oluşmasını engeller(limon,elma,çilek diş dostudur),


c) Diş macunu

kullanmaktan sakınmalıyız(içerdiği kimyasal maddeler dişe ve bedene hiçbir yarar

sağlamaz)


d) Ağızda güzel koku için

karanfil,maydanoz,adaçayı,portakal kabuğu çiğneyebiliriz,


e) Diş

fırçalarken dikkat edilecek yöntem aşağı-yukarı,soldan-sağa gibi yöntemler değil

sadece ve sadece diş aralarında artık kalmamasını sağlayacak biçimde diş

aralarına fırçayı iyice sokarak yavaş yavaş fırçalamaktır.



Diş sağlığı ve bakımı

Buzdolabı kötü kokular

Buzdolabınızdaki kötü kokulara son


Buzdolabınızı ne kadar temiz tutarsanız tutun, zaman zaman hoş olmayan kokular alırsınız. Bunu önlemek için, küçük bir tabağa üç dört limon dilimi koyun ve buzdolabının en alt gözüne yerleştirin. Ancak her sabah dilimleri yenilemeyi unutmayın.



Buzdolabı kötü kokular

6 Mart 2013 Çarşamba

Düzenli spor yapmanın faydaları

Dü enli spor yapmanın faydası ve dü eni



Spor yapmanın en uygun amanı, herkes için farklıdır. İnsanlar, kendi yaşam dü enleri ve çalışma koşullarına göre spor yapmak için en iyi amanı kendileri saptayabilir. Ancak spor yaparken, aşağıdaki noktalara dikkat etmekte fayda var:



  •    Sabah sporu su içerek başlamak


Çoğu insan sabahleyin spor yapmayı sever. Aslında bu pek tavsiye edilmiyor. Çünkü, sabaha karşı saat 4 ile sabah 9 arasında, hava kalitesi iyi değildir. Ayrıca, sabahleyin insan vücudundaki kan yoğunluğu yüksek olur. Ö ellikle yüksek tansiyon ve kalp ve damar hastalıkları olan insanlar için, sabahleyin spor yapmak ararlıdır. Ancak, yalnı ca sabah spor yapabilenlerin ö en göstermesi gereken bir şey var: Kan yoğunluğunu düşürmek için, spordan önce bir bardak su içilmeli. Ayrıca, çok ağaçlı yerlerden u ak durup, rü gârsı ve güneşe bakan geniş yerlerde yaklaşık 40 dakika spor yapılmalı.



  •    Spor yapmak için en iyi aman: öğleden sonra


Genellikle insan öğle yemeğinden sonra bira uyumak ister. Aslında, öğleden sonra 2:00-4:00 arası, insan vücudunun spordan en yüksek verimi alacağı saatlerdir. Ayrıca bu saatlerde yeterli güneş ışığı, uygun hava sıcaklığı ve hafif rü gâr olmasından dolayı da spor için en uygun amandır. En ideali, öğle yemeğinden bir saat sonra spor yapmaktır.



  •     Kilo vermek için akşam sporu yapın


Kilo vermek istiyorsanı , akşam spor yapmayı tercih edin. Akşam saatlerinde yapılan spor, sindirimin hı landırılmasına yardımcı olur ve vücutta yağ birikmesini engeller. Ancak, spor sinir sistemini uyardığı için, spordan en a bir saat sonra uyumak gerekir.



  •      Spor yaparken su içmeyi ihmal etmeyin


Günün hangi saatinde spor yaparsanı yapın, su içmeyi ihmal etmeyin. Sabah spor yapanlar, her 20 dakikada bir her seferinde 120 mililitre su içmeli. Öğleden sonra ve akşam spor yapanlar ise, daha çok enerji ve su tükettikleri için, 200 mililitre su içmeli. Bunun yanı sıra, spordan sonra asla birdenbire çok miktarda su içmemek la ım. Kalbe yönelik baskıyı hafifletmek için yudum yudum su içmek gerekir. Ayrıca, bira tu lu veya şekerli içecekler de alabilirsini . Bunlar, vücudun yeniden güç ka anmasına yardımcı olur.




Dü enli spor yapmanın faydaları

Zeytin

eytin


( eytun) : eytingiller familyasından; Akdeni hav asında, makilerde yabani olarak yetişen, fakat bütün Akdeni bölgelerinde yetiştirilen, yaprak dökmeyen, eğri, büyük gövdeli, sık dallı, 5-20 m yüksekliğinde u un ömürlü bir ağaçtır. Yaprakları yeşil renkli olup, derimsi ve karşılıklı di ilişlidir. Çiçekleri beya ımsı sarı renkli olup, salkım durumundadır. Meyve önceleri yeşil, olgunlaşğı aman parlak siyah renklidir. Meyvelerinde eytinyağı çıkarılır. eytinyağının içeriğinde olein, palmitrik, steraik ve linolik asitlerin gliseritleri, hidrokarbonlar ve E vitamini vardır. Ev ilaçlarında eytin tanesi, yaprakları, kabukları ve yağı kullanılır.


Faydası :


 


eytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Ec acılıkta, ba ı ilaçları ha ırlamakta kullanılır. Yaprakları ve kabukları, yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Taneleri de besleyicidir. mutfaksaglik.com


 


 



eytin

5 Mart 2013 Salı

Çay lekesi çıkarma

Çay lekesi: 




Pamuklu ve yünlülerde: leke ta e ise, ılık suya batırılmış bir be le ovulur.

Eskimiş ise, içine limon suyu katılmış ılık suda ıslatılmış bir pamuk parçası ile silinir.Ilık su ile çalkalanır.



Çay lekesi çıkarma

Test Post from Mutfak ve Sa�lık

Test Post from Mutfak ve Sağlık http://mutfaksaglik.com

Test Post from Mutfak ve Sa�lık

Test Post from Mutfak ve Sağlık http://mutfaksaglik.com